Bir tenis maçı izlerken spikerin “Sharap-ova” dediğini ya da bir MMA dövüşünde ringe “Nurmagomed-ov”un çıktığını duyduğunuzda hiç merak ettiniz mi? Rus ve Slav isimlerinin sonundaki bu “-ov” ve “-ova” takıları ne anlama geliyor?
İlk akla gelen ve sıkça duyduğumuz cevap, Rusçadaki gramatikal cinsiyet kuralıdır. “-ov” bir erkeğe, “-ova” ise bir kadına işaret eder. “Ivan’ın oğlu” Ivanov, “Ivan’ın kızı” Ivanova olur. Buraya kadar her şey basit bir dil bilgisi kuralı gibi görünüyor.
Ama hikaye burada bitmiyor. Hatta asıl macera, bu basit kuralın kökenine indiğimizde başlıyor. Çünkü bu takılar, sadece bir gramer kuralı değil, aynı zamanda Avrasya steplerinde binlerce yıl öncesine uzanan, içinde bolca Türk izi taşıyan bir kültürün, bir tarih atlasının ta kendisi.
“-in Oğlu”: Tanıdık Bir Gelenek
Her şeyden önce, bu “birinin oğlu/kızı” olma durumu bize hiç de yabancı değil. Geleneksel Türk kültüründe bir kişiyi babasının adıyla anmak yaygındır: “Ahmed’in oğlu Ali”, “Mehmed’in kızı Ayşe”. Buradaki “-in” iyelik eki, birine ait olma durumunu belirtir. İşte Rusçadaki “-ov” ve Balkan dillerindeki “-iç” takılarının temelinde yatan mantık da tam olarak budur.
Peki, bu mantık Slav dillerine nasıl geçti? İşte burada tarih sahneye çıkıyor.
Steplerden Gelen Miras: Rusların Türklerle Dansı
Rusların devlet geleneği ve kültürünün, sandığımızdan çok daha derin Türk köklerine sahip olduğu tarihsel bir gerçektir. Yüzyıllarca Altın Orda Devleti’nin (Tatar-Moğol) egemenliğinde yaşayan Rus Knezlikleri, bu süreçte sadece vergi vermekle kalmadı; askeri yapılanmadan devlet yönetimine, unvanlardan gündelik dile kadar pek çok alanda köklü bir kültürel etkileşime girdi. “Boyar” (soylu) kelimesinin “bay-ar” (zengin adam) kelimesinden geldiği teorisi bunun en bilinen örneklerinden biridir.
İşte “-ov” takısı da bu büyük etkileşimin en kalıcı miraslarından biridir. İddiaya göre, bu gelenek doğrudan doğruya Hazar, Peçenek, Kıpçak ve Tatar gibi Türk topluluklarından Ruslara geçmiştir.
Bu teoriyi destekleyen en güçlü argümanlardan biri, kelimenin kökeniyle ilgili:
Türkçedeki “Ev” kelimesini düşünün. Ev, sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir soyu, bir aileyi, bir “oba”yı temsil eder.
-
“O ev” -> “O aile”
-
“O evin oğlu” -> “O ailenin, o soyun oğlu”
Zamanla bu ifadenin pratikleşerek “O-ev” -> “Ov” şeklinde kısaldığı ve bir soyadı eki haline geldiği düşünülüyor. Yani “Ivanov” dendiğinde, bu sadece “Ivan’ın oğlu” demek değil, daha derin bir anlamda “Ivan’ın evinden / soyundan gelen” demektir. Bu, bir kişiyi sadece babasına değil, bütün bir aileye ve soya bağlayan kadim bir gelenektir.
Yani, evet, Ruslar bu takıyı gramatikal cinsiyete (ov/ova) uyarlamışlardır, ancak geleneğin özü ve kökeni, steplerin atlı göçebe kültürüne, yani Türklere dayanmaktadır. Bu bir Sovyet icadı veya sosyalizmle ilgili bir kavram değil, aksine ondan binlerce yıl daha eski bir gelenektir.
Balkanlardaki Yankısı: “-iç” Eki
Bu geleneğin izlerini sadece Rusya’da değil, tüm Balkanlar’da da görürüz. Sırp, Hırvat, Boşnak isimlerinin sonundaki o meşhur “-iç” (ić) takısı da aynı mantıkla çalışır. “Petroviç”, “küçük Petar” veya “Petar’ın oğlu” anlamına gelir. Yugoslav göçmenlerinde görülen bu durum da, Osmanlı üzerinden ve daha öncesinden gelen ortak bir kültürel mirasın sonucudur. Bir soyadının önüne değil, sonuna eklenen bu takılar, bir kişinin kökenini ve ailesini belirtme geleneğinin farklı coğrafyalardaki yansımalarıdır.
Yanlış Anlamaları Düzeltelim: Mr./Mrs. ile Farkı Ne?
Bazen bu takılar, İngilizcedeki “Mr.” (Bay) veya “Mrs.” (Bayan) gibi unvanlarla karıştırılabiliyor. Ancak arada temel bir fark var:
-
Mr./Mrs./Ms.: Bunlar birer unvandır (honorific). Kişinin adından önce gelir, saygı belirtir ve soyadının bir parçası değildir. “Mr. Smith” dediğinizde, “Smith” soyadıdır, “Mr.” ise bir hitap şeklidir.
-
-ov/-ova/-iç: Bunlar ise soyadı ekidir (patronymic suffix). Soyadının ayrılmaz bir parçasıdır ve kişinin kökeni, yani kimin soyundan geldiği hakkında doğrudan bilgi verir.
Bir Gezgin Gözüyle Sonuç
Seyahat ederken sadece binalara, müzelere veya doğa harikalarına bakmayız. Bazen bir sokak tabelasındaki isimde, bir restorandaki menüde veya bir sporcunun sırtındaki formada koskoca bir tarih gizlidir.
Soyadları, bu gizli tarihi barındıran yaşayan fosiller gibidir. Onlar, göçlerin, fetihlerin, kültürel alışverişlerin ve yüzyıllar süren komşulukların sessiz tanıklarıdır. Bugün bir Rus soyadında duyduğumuz “-ov” ekinin kökeninde yatan o “ev” ve “soy” kavramı, bize haritaların ve sınırların ötesinde, insanlık olarak ne kadar iç içe geçmiş bir tarihe sahip olduğumuzu hatırlatır.
Bir dahaki sefere Doğu Avrupa veya Balkanlar’da bir yere gittiğinizde, etrafınızdaki isimlere bu gözle bakın. Her bir “-ov”, “-eva”, “-iç” size sadece bir ailenin değil, medeniyetlerin binlerce yıllık dansının hikayesini fısıldayacaktır.
Bu konuda geri bildirim bırakın