Sultan Abdülaziz (1830-1876), Osmanlı İmparatorluğu’nun 32. padişahı olarak 1861 yılında tahta geçtiğinde, Osmanlı Devleti büyük siyasi ve ekonomik sorunlarla boğuşuyordu. Ancak Abdülaziz, bu sorunları çözmek ve Batı ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki diplomatik ilişkileri geliştirmek amacıyla önemli bir adım attı. Osmanlı tarihinin ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştiren padişah olarak tarihe geçti ve bu ziyaret, 1867 yılında Paris’teki Evrensel Sergi ile başladı. Bu yolculuk, Sultan Abdülaziz’in reform hareketlerine olan inancını güçlendirmek ve Osmanlı İmparatorluğu’nu modernize etmek adına Batı’nın ilerlemelerini yerinde incelemek için düzenlendi.
Yurt Dışına Seyahat Eden İlk Padişah
Osmanlı padişahları, 19. yüzyıla kadar yalnızca askerî seferler için Osmanlı başkentinden ayrılırdı. Ancak Sultan Abdülaziz, bu geleneği kırarak 21 Haziran 1867 – 7 Ağustos 1867 tarihleri arasında Fransa, İngiltere, Belçika, Prusya ve Avusturya-Macaristan gibi Batı Avrupa ülkelerine bir diplomatik ziyaret gerçekleştirdi. Bu seyahat, Osmanlı padişahlarının sadece savaş meydanlarında değil, Batı’nın başkentlerinde de aktif rol alabileceğini gösteren önemli bir adım oldu.
Paris’te Bir Osmanlı Padişahı
Sultan Abdülaziz’in Paris ziyareti, dönemin en dikkat çekici etkinliklerinden biri olan 1867 Evrensel Sergisi’ne katılımıyla başladı. Bu sergi, dönemin en ileri teknolojilerini, sanayi ürünlerini ve kültürel varlıklarını sergileyen uluslararası bir organizasyondu. Sultan Abdülaziz, bu sergide Osmanlı İmparatorluğu’nun ürünlerini sergileyerek Osmanlı’nın Batı medeniyetine entegre olma niyetini dünyaya göstermiştir.
Paris’te III. Napolyon tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan Sultan Abdülaziz, bu ziyarette Fransa’nın sanayi devrimi ve modernleşme süreçlerinden ilham aldı. Osmanlı’nın ekonomik sıkıntılarını hafifletmek ve Batı ile daha yakın diplomatik ilişkiler kurmak isteyen Sultan Abdülaziz, bu seyahat sırasında önemli siyasi temaslarda bulundu.
Yirmisekiz Mehmet Çelebi gibi Osmanlı diplomatlarının geçmişteki Fransa ziyaretlerinin etkileri büyük olmuş olsa da, bir Osmanlı padişahının Avrupa’ya ayak basması İslam dünyası ve Batı için büyük bir ilkti. Padişah, Avrupa’da gördüğü tüm modernizasyon hareketlerinden etkilenerek Osmanlı’da daha ileri reformları hayata geçirmeye yönelik adımlar attı.
Londra Ziyareti: Kraliçe Victoria ile Görüşme
Sultan Abdülaziz’in Avrupa turunun bir diğer önemli durağı ise İngiltere oldu. İngiltere’de Kraliçe Victoria tarafından Buckingham Sarayı’nda ağırlanan Sultan Abdülaziz, Osmanlı Devleti ile İngiltere arasındaki diplomatik ilişkileri güçlendirmek adına önemli temaslar gerçekleştirdi. İngiltere’de yapılan görüşmeler, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı ile olan ilişkilerini daha da sağlamlaştırdı ve padişahın modernleşme çabalarına yeni bir ivme kazandırdı.
Sultan Abdülaziz, Londra’da modern sanayi tesislerini, eğitim kurumlarını ve askeri tesisleri yerinde inceledi. Bu incelemeler, Osmanlı’nın Batı’dan alacağı ilhamla yapılacak reformlara yön verdi.
Diplomatik ve Siyasi Amaçlar
Sultan Abdülaziz’in Avrupa seyahati yalnızca Batı’nın modernleşme sürecini gözlemlemeyi amaçlamıyordu. Bu ziyaret, Osmanlı’nın Kırım Savaşı sonrası Batılı müttefiklerinin desteğini kazanma çabasının bir parçasıydı. Çarlık Rusyası, Osmanlı’nın Avrupa’daki müttefiklerini uzaklaştırmak ve Osmanlı’yı izole etmek için yoğun bir diplomatik çaba içindeydi. Sultan Abdülaziz’in Batılı hükümdarlar ile temasları, Osmanlı’nın Batı ile olan ilişkilerini güçlendirdi ve Osmanlı’nın Rusya’ya karşı yalnız olmadığını gösterdi.
Ayrıca, Osmanlı’nın ekonomik durumu bu dönemde oldukça zayıftı. Sultan Abdülaziz’in bu ziyareti, Batılı ülkelerden borç para alabilmek ve Osmanlı’nın finansal durumunu iyileştirmek için önemli bir fırsat sundu.
Süveyş Kanalı ve İmparatoriçe Eugénie’nin İstanbul Ziyareti
Sultan Abdülaziz’in Avrupa seyahati, Osmanlı ve Batı arasındaki ilişkileri güçlendirdikten kısa bir süre sonra, Fransız İmparatoriçesi Eugénie de Osmanlı’yı ziyaret etti. 11-19 Ekim 1869 tarihleri arasında İstanbul’da bulunan Eugénie, Sultan Abdülaziz tarafından büyük bir ihtişamla karşılandı. Bu ziyaret, Süveyş Kanalı’nın açılışı ile bağlantılıydı ve Osmanlı-Mısır ilişkilerinde stratejik bir öneme sahipti.
Bu ziyaret, Osmanlı’nın Batı ile olan kültürel bağlarını güçlendirdi ve iki büyük imparatorluğun diplomatik ilişkilerini pekiştirdi. Eugénie’nin İstanbul ziyareti, Osmanlı tarihinde Batılı bir kraliyet üyesinin İstanbul’a yaptığı ilk ziyaret olması bakımından da büyük önem taşır.
Sonuç: Sultan Abdülaziz’in Avrupa Seyahatinin Etkileri
Sultan Abdülaziz’in 1867’de gerçekleştirdiği Avrupa seyahati, Osmanlı tarihindeki diplomatik ve kültürel ilişkiler açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Bu seyahat, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı medeniyetiyle daha uyumlu hale gelme çabasının bir yansımasıydı. Avrupa’daki sanayi devrimi ve modernleşme projelerinden ilham alan Sultan Abdülaziz, Osmanlı’da reform hareketlerini hızlandırdı.
Sultan Abdülaziz’in Avrupa seyahati, Osmanlı’nın Batı dünyasındaki imajını olumlu yönde değiştirdi ve padişahın modernleşme yolundaki kararlılığını tüm dünyaya gösterdi.