20/02/2025
Kültür & Sanat Yurtdışı İlginç Gezilecek Yerler

Kuzey Denizinde Türk Korsanları: İngiltere’nin Lundy Adasındaki Osmanlı Varlığı

İngiltere’nin güneybatısında, Bristol Kanalı’nda yer alan Lundy Adası, sarp kayalıkları ve martılarıyla ünlü küçük bir adadır. Ancak bu ıssız toprak parçasının tarihinde, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı Berberi korsanları tarafından yazılan gizemli bir bölüm saklı. 1625 ile 1635 yılları arasında Lundy, Kuzey Afrika’dan gelen bu korsanların geçici üssü haline geldi. Peki Osmanlı korsanları kimdi? Neden İngiltere’nin bu uzak köşesine geldiler? Ve bu tarih neden bugün bile çok az biliniyor? İşte Lundy’nin unutulmuş hikayesi…


Lundy Adası: Tarih ve Coğrafya

Lundy Adası’nın adı, Eski Norsça’da “papağan balığı” anlamına gelen lundi kelimesinden gelir. Ada, 5 km uzunluğunda ve 1 km genişliğinde, dik kayalıklarla çevrili bir volkanik kaya parçasıdır. Bristol Kanalı’nın ortasında yer alan bu stratejik konum, tarih boyunca denizciler için hem bir sığınak hem de bir tehdit unsuru oldu. 17. yüzyılda İngiliz ticaret gemileri, kanalın tehlikeli sularında ilerlerken Lundy’yi bir navigasyon noktası olarak kullandı. Ancak bu izole ada, aynı zamanda korsanların gözdesiydi.


Osmanlı Korsanları Kimdi?

Berberi korsanları olarak da bilinen Osmanlı korsanları, 16. ve 17. yüzyıllarda Akdeniz ve Atlas Okyanusu’nda faaliyet gösteren deniz savaşçılarıydı. Fas’ın Sale, Cezayir’in başkenti Cezayir, Tunus ve Trablusgarp limanlarından yola çıkan bu korsanlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun gayriresmi deniz gücü olarak kabul ediliyordu. İspanyol, Fransız ve İngiliz gemilerine saldırıp ganimet topluyor, ele geçirdikleri esirleri köle pazarlarında satıyorlardı. Ancak onları sıradan korsanlardan ayıran şey, Osmanlı Sultanı’ndan aldıkları resmi izin (ferman) ile hareket etmeleriydi. Bu izin, Avrupalı devletlerin “korsanlık” olarak gördüğü eylemleri, Osmanlı topraklarında “meşru savaş” haline getiriyordu.


Neden İngiltere’nin Güneybatısı?

1620’lerde İngiltere, İspanya ve Hollanda ile deniz ticaretinde büyük bir güç haline gelmişti. Ancak bu zenginlik, korsanların hedefi oldu. Özellikle Newfoundland balıkçılık bölgesinden dönen İngiliz gemileri, Berberi korsanları için kolay avlardı. Bristol ve Plymouth limanlarından yola çıkan gemiler, Lundy Adası çevresindeki dar kanallarda sıkışıyor, korsanlar da bu zayıf noktayı kullanıyordu.
Ayrıca, İngiliz donanmasının o dönemde zayıf olması, korsanlara cesaret verdi. 1625’te İngiltere ile İspanya arasındaki savaş, deniz güvenliğini daha da azaltmıştı. Bu kaos ortamında, Berberi korsanları Lundy’yi stratejik bir sığınak olarak keşfetti.


Lundy’de Osmanlı İzleri: 1625-1635

Lundy’nin korsanlarca kullanımı üç ana döneme ayrılır:

1. 1625: İlk İşgal ve Kısa Süreli Üs

Ağustos 1625’te, üç Osmanlı korsan gemisi Lundy’yi ele geçirdi. Kaynaklara göre, adadaki tüm sakinleri kaçırdılar ve yakındaki Ilfracombe kasabasını yakmakla tehdit ettiler. Ancak bu işgal yalnızca birkaç hafta sürdü. Korsanlar, Bristol Kanalı’ndaki gemilere saldırmak için adayı geçici bir üs olarak kullandı, ardından hızla ayrıldı.

2. 1627-1632: Murat Reis ve İzlanda Seferi

1627’de ünlü bir Hollandalı dönme olan Murat Reis (Jan Janszoon), Lundy’yi İzlanda’ya düzenleyeceği büyük bir sefer için hazırlık üssü yaptı. Murat Reis’in liderliğindeki korsanlar, adayı 5 yıl boyunca aralıklarla kullandı. İzlanda’dan kaçırdıkları esirleri burada toplayıp Kuzey Afrika’daki pazarlara gönderdiler. Ancak Lundy’de kalıcı bir yapı inşa etmemeleri, buranın yalnızca geçici bir durak olduğunu gösteriyor.

3. 1635: Son İşgal ve Bölgenin Terk Edilişi

1635’te Cezayirli korsanlar Lundy’ye son kez geldi. İngiliz donanmasının artan baskısı ve diğer Avrupalı güçlerin müdahalesiyle, adayı kalıcı olarak terk ettiler.


Neden Bu Tarih Unutuldu?

Lundy’deki Osmanlı varlığı, İngiliz tarih yazımında neredeyse yok sayıldı. Tarihçi Sam Willis’e göre bunun nedeni, İngiltere’nin “denizlere hükmeden” imajıyla çelişmesiydi. 17. yüzyılda bir Osmanlı korsanının İngiliz sularında cirit atması, ulusal gururu zedeliyordu. Ayrıca, korsanların Lundy’yi sürekli işgal etmediği gerçeği, hikayenin dramatize edilmesini engelledi.

Ancak akademik çalışmalar, bu tarihi yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Örneğin, Patrick J. Boyle’un The Archaeology of Lundy Pirates (2016) adlı çalışması, korsanların adayı yalnızca birkaç haftalığına kullandığını belgeliyor. Yerel arşivlerdeki mektuplar ve donanma kayıtları, Osmanlı korsanlarının Lundy’de kalıcı bir iz bırakmadığını gösteriyor.


Lundy’nin Mirası: Korsanlar ve Günümüz

Bugün Lundy Adası, İngiltere’nin en sakin doğa koruma alanlarından biri. Ancak adanın kuzeyindeki kayalıklarda hâlâ korsanların saklandığı mağaralar bulunuyor. Yerel rehberler, ziyaretçilere Osmanlı korsanlarının izlerini anlatıyor. 2020’de çekilen Pirates of Lundy belgeseli, bu unutulmuş tarihi popüler kültüre taşıdı.


Lundy Sakinlerinin Tuhaf Talepleri: Tarihsel Hesaplaşma mı, Komedi mi?

Son dönemde, Lundy Adası Sakinleri Derneği (LIRA), Türkiye’den 1625-1635 arasındaki işgaller nedeniyle resmi özür ve 392.000 sterlin tazminat talep etti. Dernek başkanı Crendon Dunderly, adada hâlâ “atalarının acısını hissettiklerini” iddia ediyor. Ancak bu talep, tarihsel bağlamdan kopuk ve ciddiyetten uzak. Zira:

  1. Osmanlı korsanları, dönemin uluslararası hukukuna uygun olarak hareket etti.
  2. Lundy’deki varlık, geçici bir taktikti; kalıcı işgal veya sömürge amaçlanmadı.
  3. Günümüz Türkiye’sini, 400 yıl önceki olaylardan sorumlu tutmak, tarihî gerçeklikle bağdaşmıyor.

İronik olan, aynı dönemde İngiliz korsanların Osmanlı gemilerine saldırmasına rağmen, Türkiye’nin benzer taleplerde bulunmamasıdır. Lundy sakinlerinin ekonomik sıkıntılarını 17. yüzyıla bağlamak ise tarihin istismarından başka bir şey değil.


Sonuç: Denizler Bizimle Gurur Duyuyor

Lundy Adası’ndaki Osmanlı izleri, bir işgalin değil, deniz stratejisinin zaferinin hikayesidir. Bugün Türkiye, bu mirası korurken, tarihi çarpıtarak dikkat dağıtmaya çalışanlara da cevabı nettir: Tarihimizle gurur duyuyoruz, gerektiğinde de savunuyoruz.

Lundy sakinlerine tavsiyemiz, enerjilerini ada turizmini geliştirmeye harcamalarıdır. Belki bir “Osmanlı Korsanları Müzesi” kurarak, tarihin bu ilgi çekici döneminden kazanç sağlayabilirler!

🌍 Lundy’yi ziyaret ederseniz, adanın kuzeyindeki mağaralarda Osmanlı bayrağının dalgalandığı günlerin ruhunu hissedebilirsiniz. Unutmayın: Tarih, zaferlerimizi anlatmak için vardır!


Kaynakça ve İleri Okuma:

  • Patrick J. Boyle, The Archaeology of Lundy Pirates (2016)
  • Angus Konstam, Piracy: The Complete History (2008)
  • Sam Willis, The Struggle for Sea Power: A Naval History of the American Revolution (2016)
  • Lundy Field Society, The History of Lundy Island (2023)

🌊 Lundy’yi ziyaret etmek isterseniz, adaya Bideford limanından düzenlenen feribot seferlerine katılabilirsiniz. Ancak dikkat: Korsanların hayaletleri hâlâ oralarda dolaşıyor olabilir!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir